Yaşam

Ay Tutulmasının Psikolojimize Etkileri

Gezegenler döner, uydular döner; Evrende her zaman bir şeyler oluyor. Biz, tüm dünyadaki küçük toz zerresi, sadece izliyoruz. Örneğin Ay, standart hareket döngüsünde Dünya’nın yörüngesinde yılda ortalama iki kez döner. Ay tutulması olarak bilinen bu olay sırasında, Ay, Dünya’nın gölgesi altında olduğu içinIşığı yansıtamaz ve gökyüzünde karanlık bir Ay görürüz.

Ay tutulması olduğunda iblisler istila eder, kurt adamlar ortaya çıkar, hayvanlar çıldırır, insanlar psikopat olur; öyle söyleniyor. Ay’ın hareketlerinin ister istemez insanın ilkel benliğinde bazı değişikliklere neden olması beklenebilir, ancak bilimsel olarak bu kadar büyük etkiler yaratması mümkün değildir. Ay tutulmasının insan psikolojisi üzerindeki etkilerine hem bilimsel hem de mistik yönden bakalım.

Önce olayı anlayalım; Ay tutulması nedir, ne zaman gerçekleşecek?

Güzel uydumuz Ay kendi yörüngesinde dönerken bazen yörüngesi Dünyamızın yörüngesiyle çakışıyor. 50 dakika ile 1 saat arasında değişen bir süre boyunca Dünya yörüngesine giren Ay, çok daha büyük olan Dünya’nın gölgesinde kalır. Tıpkı bir ayna gibi Güneş’in ışığını yansıtan Ay, gölgede kaldığı için ışığı yansıtamaz ve biz insanlar Ay’a baktığımızda kısmen veya tamamen karanlık bir nokta görürüz. Bu olaya ay tutulması denir.

Ay tutulması yılda iki kez gerçekleşir. Bazı nadir durumlarda üç kez de görüldüğü görülmüştür. ay tutulması sırasında atmosferik hareketlerle karşılaştırıldığında Ay’da bazen kanlı ay tutulması adı verilen bakır renkli bir görünüm olur. Buradaki iletişim aracılığıyla 2100 yılına kadar Ay tutulmasının ne zaman ve nasıl gerçekleşeceğini görebilirsiniz.

Ay neden bizi etkilemeli?

Sirkadiyen ritim olarak da adlandırılan bir vücut saatimiz var. Bu biyolojik saat, doğada yaşayan canlıların çoğu gibidir. Gündüzleri yaşamamızı ve geceleri uyumamızı sağlar. Tıpkı Güneş gibi Ay da bu saate dahildir. Çünkü bildiğimiz dünya var olduğuna göre gündüzleri Güneş, geceleri ise Ay vardır.

Elbette artık biyolojik saat maaşı yok. Gün ışığı görmeden çalışıyoruz, sürekli mavi ekranlı teknolojik cihazlara bakıyoruz, Gece yatıp sabah kalkmayı bilmiyoruz. İşte tam da bu yüzden Ay aslında insanları düşündüğümüz kadar etkilemiyor. Gelgitlerin ve benzerlerinin Sıradan Dünya üzerindeki etkileri bilinen gerçeklerdir.

Peki bilim bu konuda ne diyor?

Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı Habertürk için verdiği röportajda şu cümleleri kullanıyor;

“Yapay ışıkların hayatımızda bu kadar baskın olmadığı ve ay ışığının geceyi aydınlattığı dönemlerde, Ay’ın evreleri ile adet döngüsü arasında doğrudan bir ilişki olduğu düşüncesi, yapay ışıkların ve modernleşmenin etkisiyle günümüzde ortadan kalktı. hayatları.”

Tabii ki, ay döngüsünün hayvanlar üzerinde hala farklı etkileri var. Örneğin, Pennsylvania Üniversitesi Antropoloji Bölümü tarafından 2010 yılında yapılan bir çalışmada, ay tutulması sırasında maymunlardaha agresif hareketler gözlemlendi.

Günümüzde bilimsel olarak kanıtlanmamış olsa da ay tutulması dönemlerinde hayvan saldırılarının arttığı, psikolojik bozuklukların semptomlarında artış, Bazı kişilerin garip davranışlar sergilediği ve uyku sorunu yaşayanların olduğu bilinmektedir. Ancak dediğimiz gibi modern dünyada artık Ay’ın insanlar üzerinde en azından bilimsel olarak kanıtlanmış bir etkisi yok.

Gelelim mistik inançlara; Ay tutulmasının manevi etkileri nelerdir?

Ey her şeye gücü yeten iksir, şimdi ricamızı işit ve bize bir tahlil getir; tıpkı ayın dünyaya yaklaşması gibi yarım küredeki suları hareket ettirirve duyularımıza yaptığı ve onları çektiği gibi, onları kendine çeker, gelgitlere neden olur.

Ay tutulması sırasında insanların beyinlerinin ilkel tarafı uyanır ve yırtıcı tarafı canlanır. Vahşi yanımız zalim, karanlık, bencil ve kararsızdır. Dişil ve eril güçler bu çağda çok yüksektir. Her türlü dengesiz ve hatta sapkın hareketler bu dönemde ortaya çıkar. Bu dönemde evden çıkmamak hatta telefonlara cevap vermemek gerekiyor.

Ay tutulmasından 9 saat öncesine kadar yemek yemeyi bıraktığınızdan emin olun. Su içebilirsin. Giysilere, yiyeceklere veya kişisel eşyalara dokunmayın. Esasen Ay tarafından çekilen gücünüzü başkalarına aktarmaya çalışmayın. Aksi takdirde, bir sonraki ay tutulmasına kadar size ne olacak?

Neden böyle şeylere inanırız?

Tabi ki kimseyi kırmak istemiyoruz herkesin inancı kendine ama Astronomi ile incelenen bir doğa olayından bahsettiğimiz için, Bazı bilimsel gerçekleri dinlememiz gerekiyor. Gezegen hareketleri elbette bazı şeyler üzerinde etkili oluyor ama söz konusu olanlar gelgitler gibi diğer doğa olayları.

Tabii ki, bu hareketlerin yaban hayatı üzerinde etkileri olabilir. Eğer ormanda dolaşan bir kaplan olsaydın ve geceleri ay ışığını kullanarak yolunuzu bulmaya çalışırsanız, ay tutulması nedeniyle çevrenin kararması sizi elbette çok daha agresif hale getirecektir. Artan üreme arzusunun temel bir içgüdü olması da mümkündür.

21. yüzyılda yaşadığımızı unutmayalım. Bu yazıyı gecenin bir yarısı okuyorsanız Bu bile biyolojik saatinizi etkiler. Çünkü bir bilgisayar, tablet veya telefon ekranından mavi ışığa maruz kalıyorsunuz. Bedenin artık gece mi gündüz mü anlamıyor? Sonuçta sürekli yapay ışığa maruz kalıyoruz, ne biliyoruz, Ay tutulması oldu mu, olmadı mı? Şehir ışıklarından dolayı baktığımız zaman göremiyoruz bile.

İşin manevi yönünü dikkate almak gerekir:

Bilime göre ay tutulmasının insanlar üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etkisinin olmadığı konusunda sanırım anlaşmıştık. Ama küçük bir detay var, psikoloji bilimi dinlemez.Bir insan ay tutulmasının kendisini olumsuz etkileyeceğini bir kez olsun aklına koymuşsa, olumsuz etkilenmesi gerçekten çok kolay.

Bu noktada, kontrol sizde. Dini veya tasavvufi inançlarınıza uygun ritüelleriniz varsa ay tutulması sırasında yapabilirsiniz, Sadece kendinize veya başkalarına zarar vermediğinizden emin olun. Kendinizi rahatsız hissediyorsanız, günü sevdiğiniz insanlarla veya sevdiğiniz şeyleri yaparak geçirebilirsiniz. Bu alışılmış olay bir takıntı haline geldiyse, bir uzmandan yardım almayı düşünebilirsiniz.

Olağan gezegen hareketlerinin neden olduğu Ay tutulmasının insan psikolojisi üzerindeki etkilerini bilimin ışığında incelemeye çalıştık.Bu tür fikirler hayatı renklendirmek açısından güzel ama takıntılı olmak her zaman olumlu sonuçlar doğurmuyor.

hanonuhaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu