Bahçeli: Ellerini sıkmam, Türkiye partisi olmanın işareti olarak görülmelidir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşması ile ilgili, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında, TBMM’de dayanışma, huzur ve akıllı bir çalışmanın davetini yaptığını, bunun üzerine bu adımı attığını söyleyerek, “Eğer bu çağrıya MHP bir adım atmazsa, diğerlerinden bir şeyler bekleme hakkı doğmaz. Onun için, fikirlerini kabul etmediğim, 40 yıldan bu yana Türkiye’nin birçok konusunda PKK’nın terör örgütü uzantısı şeklinde ifadede bulunanların yanına gitmek suretiyle ellerini sıkmam, bu çağrıya dayalı bir kaynaştırıcı, birleştirici, Türkiye partisi olmanın işareti olarak görülmelidir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin ‘Siyaset ve Liderlik Okulu 20’nci Dönem Eğitim ve Öğretim Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. Genel merkezdeki programın ardından basın mensuplarına açıklama yapan Bahçeli, Siyaset ve Liderlik Okulu’nun önemine değinerek, “Buradan mezun olan arkadaşlarımız değişik alanlarda, hem siyasette hem iş alanlarında hem de özümsedikleri çalışma alanlarında hizmet sunmaya gayret göstereceklerdir. Burada çok değerli bilim insanlarımızın katkılarıyla ders verilmektedir. Tartışmaya açıktır, her konu üzerinde görüş beyan etmek serbesttir ve burada Türkiye’nin ve dünyanın meselelerinin verimli ve etkin bir şekilde tartışılarak çalışmanın hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bahçeli, 8 Ekim’de Meclis’te İsrail konusunda yapılacak kapalı oturumla ilgili, “İsrail’in yaptığı katliamlardan sonra TBMM’de Türkiye’nin değerli milletvekillerine ilgili sorumlu bakanlıkların vereceği bilgiler ışığında bir değerlendirmede bulunmak ve geleceğe göre yorumlama fırsatını bu millete sunmak kanaatimce hayırlı olacaktır” diye konuştu.
‘YARGININ KARARINA SAYGI DUYARIZ’
Bahçeli, Sinan Ateş cinayeti davasının sonuçlanmasıyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, “Dava, Türk yargı unsurları ile devam etmiştir. Birinci aşaması sonuçlanmıştır. Yargının kararına saygı duyarız. Ancak bunu böyle ifade etmekle beraber burada MHP’nin ve Ülkü Ocakları’nın sorgulanması, kötülenmesi kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmak için gayret gösterilen bakış açılarını da kınadığımı ifade etmek isterim. Bu toplantıya siyasi liderler katılmıştır. Değişik unsurlar gelmiştir. Hepsi orada bulunmakla beraber, MHP’nin sorgulanmasına da katkı sağlayacak davranışlarda ve telkinlerde bulunmuşlardır. Türk adaletinde bunların olmaması lazım. Her davada, her konuda başta Osman Kavala vesaire gibi davalar olmak üzere adalet iddiasında bulunanlar ne olduğu henüz açıklanmamış, sonuçlanmamış bir mahkeme sürecinde böyle bir yargıya vararak sahip oldukları televizyonlar aracılığıyla veyahut da sahip oldukları kadrolarıyla MHP’yi sorgulanmaya başlamış olmaları kabul edilebilir bir durum değildir. Ama bütün bunlara rağmen yargı süreci devam edecektir. Hele hele bazıları vardır ki ülkücü kimliği taşımakla beraber, bu mahkemelere katılmışlardır. Onlar da orada bulunmakla birbirleriyle yıllardır tartıştıkları siyasi akımlarla yan yana oturarak, MHP’nin sorgulanmasına seyirci kalmaları da üzücü bir davranıştır. Kızılcahamam’daki şehitlerimizin her 27 Mayıs’ta anma törenlerine katılmayan insanların ne idiği belirsiz bir davranış içerisinde MHP’nin sorgulandığı ve yargılandığı bir mahkemede bulunmaları kendileri için de bir ayıp olmuştur. İnşallah bu davranışlardan vazgeçmiş olurlar” ifadelerini kullandı.
‘MHP’Yİ ANLAMAK LAZIM’
TBMM’de yeni yasama yılı açılışında DEM Parti milletvekilleriyle tokalaşmasıyla ilgili tartışmalara da değinen Bahçeli, “Cumhurbaşkanı Meclis’in tarihsel dokusunu ilgilendiren bir konuşma yapmıştır. Türkiye’ye ve dünyaya bakış açısını ifade ederek yaptığı konuşmanın son bölümünde, TBMM’de dayanışmanın, huzurun ve akıllı bir çalışmanın davetini sunmuştur. Böyle bir davetten sonra Cumhur İttifakı’nın bileşeni olan, MHP’nin Genel Başkanı olarak, Cumhur İttifakı’nı ve Türk milletinin Cumhurbaşkanı’nın çağrısına bir adım atmak olarak görüyoruz. Eğer bu çağrıya MHP bir adım atmazsa diğerlerinden bir şeyler bekleme hakkı doğmaz. Onun için fikirlerini kabul etmediğim, 40 yıldan bu yana Türkiye’nin birçok konusunda PKK’nın terör örgütü uzantısı şeklinde ifadede bulunanların yanına gitmek suretiyle ellerini sıkmam, bu çağrıya dayalı bir kaynaştırıcı, birleştirici, Türkiye partisi olmanın işareti olarak görülmelidir. Buradan başka bir anlam çıkarmak doğru değildir. Eş başkanı olan bir zatın da annesinin vefatını orada taziye olarak sunmak da bir insanlık görevidir. Meclis’in resepsiyonunda da bu yaklaşımları görmekten memnun oldum. Birçok siyasi parti Meclis resepsiyonunu şereflendirmiş, orada da güler yüz hakim olmuştur. Bu güler yüzü devam ettirmek için adım atılıyor. MHP’yi, böyle siyasi kısır anlayışlar içerisine hapsetmek doğru değildir. MHP’yi anlamak lazım, attığı adımların ne olduğunu çok iyi düşünmek lazım, acele cevaplar vererek gerginlik yaratmanın, krize alet olmanın gereği yoktur” dedi.
‘MHP, TÜM PARTİLERE SAYGILIDIR’
Bahçeli, bazı televizyon kanallarının tartışmalara katkı sağladığını vurgulayarak, “İşi gücü bırakmış MHP düşmanlığıyla varlıklarını devam ettiren Halk Partisi’ni de kınıyorum, aynı zamanda onların televizyonunu da kınıyorum. Akıllarını başlarına alsınlar, huzuru bozmasınlar. Türkiye’nin etrafında ateş çemberi var, ateşe katkı sağlamasınlar. Milliyetçi Hareket Partisi, sosyal şiddetten yana değildir. Her konuda olduğu gibi yine bir komisyon oluşturmuştur, aile yapımız değerlendirmesinde çok değerli bilim insanlarının katkısıyla bir sonuca varılmıştır. Şimdi de sosyal şiddet üzerinde sebepleri, sonuçların ve tedbirlerin üzerine çalışma yapan, bilim insanlarından oluşan çalışma daha başlatılmıştır. Bütün bunları görmemezlikten gelip, gelecekte ne olacağı daha iyi anlaşılacak Türkiye’deki bazı olayları sebep gösterip, Türk milletinin huzurunu tahrik etmek doğru bir şey değildir. Her şey zamanında olmalıdır. Türkiye’de seçimi zorlamak için bu hatalar yapılıyor; ancak bu zorlamaları yapanların seçim sonuçları almaları mümkün değildir. Milletin sağduyusu her türlü fitne fesadın üstünde bir değere sahiptir. Bu bakımdan seçimden ziyade Türkiye’nin meselelerini içte ve dışta çözebilecek bir çaba içerisinde bulunalım. Tüm partilerle birlikte hareket etmekte yarar vardır. Çok sayıda parti Meclis’te temsil edilmekte, 6 tanesinin grubu vardır. Bu partilerin hep birlikte, ‘Önce Türkiye, sonra partim’ demeleri, sonra da göreve talip olmaları, en akılcı yoldur. Bütün siyasi kurumlara da saygı duyuyorum” ifadelerini kullandı.